Antalya’da sıcaklar yaz aylarında normalin üstüne çıkar. Bunalınca kaçacak yer ararız.Bu iş için en güzeli yaylalara tırmanmak. Bizde çoluk çocuk bunaldıkça Elmalı-Akçay’a gideriz. Elmalının güney batısında Elmalı-Kaş yolu üzerinde ve Elmalı’ya 27 km uzaklıkta şirin bir yer.

Elmalıyı geçtikten sonra arabanın klimasını kapatır, pencereleri açarız. Siz de deneyin, soğuktan üşüdüğünüzü göreceksiniz. Hatta Akçay’da yatacaksanız üstünüze bir şeyler alın desem, yalan olmaz.

Akçay, her mevsim güzel. Kışı ayrı, yazı ayrı bir güzellik. Elmalar çiçek açınca bir görün Akçay’ı. Akçay’a girerken bahçedeki ağaçlar, dallarında rüzgarla danseden çiçekleriyle beraber ayrı bir naz ile bakıyor gelenlere. Gelinliğini giymiş tacını başına takmış bir dünya güzeli edasında elma ağaçları, başından aşağıya kaplanmış bembeyaz elma çiçekleriyle, dünyanın en güzel kokularını yayarken, cennetin kapılarında olduğunuzu anlıyorsunuz. Bu kokuyu, bu duyguyu ancak orada yaşayan, orayı görenler bilir. Dağlarında ki sedir ağaçlarını dünyanın başka bir yerinde görmeniz mümkün değil.

Geçmişte uzun süre ‘Kaş Çiftliği’ adıyla anılan, fakat daha sonra Elmalı ilçesine bağlanan Akçay önce kasaba, daha sonra Bucak, ardından Belediye olarak gelişmiş bir yer. Önceleri sürekli nüfüsu artmasına rağmen, son yıllarda göç vermeye başlamış ve nüfusu her geçen gün azalmaktadır. Ülkemizde birçok yer gelişirken,  Akçay’da nüfus azalmakta, elma ağaçları sökülmekte, bahçeler satılmakta, Akçay’dan kaçılmaktadır.  Akçay’da  özellikle son yıllarda,  ekonomik ve sosyal yaşam olumsuz etkilenmiştir. Bunun, nedenlerini irdelemek gerekir.

Elma yetiştiriciliği Akçay’da 1950’li yıllardan sonra başlamış ve Akçay’ın ekonomik durumunu belirli bir şekilde geliştirmiştir. Kaş’ın Gömbe Beldesinden başlayarak Elmalı’nın kendi toprakları ve ovadaki köyleri de içine alan elma bahçeleri işgal ettiği alan bakımından dünyanın en büyük dikim alanlarından birisidir.

Akçay’da daldabir, golden, yeşil elma gibi birçok elma türünün yanı sıra, armut, şeftali, erik, kiraz ne ararsan en güzelini yetiştirmek mümkün. Özellikle, yetiştirilen elmaların kalite ve tadı mükemmel olduğu için yurt içi pazarlarına arandığı gibi, yıllardır yurtdışına da ihraç edilmekteydi.

Önce su sorunu yıllarca meşgul etti üreticiyi. Kurulan baraj su derdini azaltsa da, tam olarak çözülmedi.Sonra İlaç,mazot,gübre masraflarına yetişemez olundu, ardından ihracat kapandı.Yani çiftçiyi bitirdiler. Şimdi çiftçi dertli Akçay’da. Dokunsanız ağlayacak, borç gırtlağı aşmış durumda. Güzelim elma ağaçları sökülüyor, elma bahçelerinde. Bahçeler satışa çıkmış, bankalar haciz için pusuda bekliyor.

Çiftçiye neden deyince; “İlaç fiyatı, gübre fiyatı ve mazot fiyatı gibi temel girdiler çok yüksek,  devlet ilgisiz, tüccar yok pahasına satın almak istiyor, İhracatta olmayınca bütün sene zararına çalışıyoruz” diyorlar.

Elma üreticisi;  “10-15 çeşit İlaç kullanmazsak kaliteli üretim yapamıyoruz, Kara leke ilacı olmazsa olmaz 100 Gramı 100 Lira, kırmızı örümcek ilacı olmazsa olmaz 250 Gramı 100 Lira, Mazot 5 Lira bu fiyatlarla üretebilsek bile, sahibimiz yok, tüccarın insafına bırakılmışız, tüccardan masrafımızı bile alamıyoruz. Kilosu 10 kuruşa Meyve suyuna veriyoruz, Tüccar en iyi elmayı 80 kuruşa satın alıyor. Bir yıl bekliyoruz, elmayı  satınca borçlarımızı karşılamıyor, birçok çiftçi gırtlağına kadar borç batağında, bahçesini satan buraları terk ediyor. Bu durumda zararına üretim yapmanın anlamı yok, Ağaçları sökmekten başka çaremiz kalmadı.” diyorlar.

Akçay’ın mis kokan ağaçları kökünden sökülüyor, çiftçi can çekişiyor. Akçay, yavaş, yavaş ölüyor. Akçay’a bir bak, vicdanın varsa bir bak. Mağdur ettiğin  köylüye, çiftçiye “ne derdin var” diye sormazsan, Halkın iktidarında biz sana bunun hesabını sorarız. Bu ülke bu Köylü, bu çiftçi sahipsiz değildir.

AKP Siyasi İktidarı köylüyü, esnafı, işçiyi, çiftçiyi, amiri, memuru tüketti. İktidar, emeğiyle geçinen tüm kesimleri mağdur etti.İktidar seçim meydanlarında bol keseden atacağına köylüye, çiftçiye sahip çıkmalı, milletin telefonunu dinleyeceğine, milletin derdini dinlemelidir. Ey İktidar; Mazotun 5 lira olduğu ülkemizde, çiftçi mazota para bulamıyorsa, çiftçi üretmek için, tarlasını sürmek için Traktörünü öküzle mi  çekecek ?

Cengiz GÜLEBAY