Anadolu’Da Bir Köy Mezarlığı, Nazım Hikmet'i Bekliyor.

Anadolu’Da Bir Köy Mezarlığı, Nazım Hikmet'i Bekliyor.

52 senedir yüreklerimizde alevlenen Nazım HİKMET yangını, 16’ncı yüzyılda inşa edilen, Rusya’nın başkenti Moskova’nın en büyük manastırlarından biri olan Novodevichy manastırına sıçradı. Moskova İtfaiyesi Manastır yangınını söndürdü ama yüreklerimizdeki Nazım HİKMET yangını tekrar alevlendi.
Nazım Hikmet RAN siyasi inançları yüzünden defalarca tutuklanmış ve yaşamının önemli bir bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiştir. Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye’de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.
Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nâzım Hikmet, çeşitli cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yatmış, birçok haksızlığa uğramıştır. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarılmış, 3 Haziran 1963 te geçirdiği kalp krizi sonucunda Moskova’da ölmüş ve dün yanan ünlü Novodevichy manastırının yanında , Novodevichy Mezarlığı’na gömülmüştür.
Nazım HİKMET’in vasiyetine rağmen mezarının Rusya’da olması, zalimce bir sürgün uygulamasından başka bir şey olmayıp, bir utanç uygulamasıdır. Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır, Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Nazım Hikmet sadece ve sadece düşünceleriyle yazdıklarından suçlanmış, bu uğurda yıllarca hapis yatmış ve sonra da vatandaşlıktan çıkarılmıştır. Hiç kimse düşüncelerinden dolayı eziyet edilmemeli, sürgün gibi insanlık dışı bir uygulamaya layık görülmemelidir.
Ölümünden sonra birçok siyasi parti, Sendika, Toplum kuruluşu ve dernek büyük ustanın mezarının Türkiye’ye getirilmesini istemiş, bu konuda seslerini yükseltmiş, ancak 52 yıldan beri hiçbir sonuç alınamamıştır. 1951 yılında vatandaşlıktan çıkarılan Nazım Hikmet RAN’ ı vatandaşlıktan çıkaran karar, ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile kaldırılarak vatandaşlığı iade edilmiş olsa da mezarının Türkiye’ye getirilememiş olması ayrıca bir utançtır. Moskova’nın Novodevichy Manastırı’nda çıkan yangının ardından; İçimizdeki yangının sönmesi için, Ünlü şair Nazım Hikmet’in naaşının Novodevichy Manastırı’nın bitişiğindeki Novodevichy Mezarlığı’ndan alınarak vasiyeti doğrultusunda, Anadolu’da bir köy mezarlığına gömülmesini hasretle bekliyorum.
VASİYET … Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.
Hasan beyin vurdurduğu
ırgat Osman yatsın bir yanımda
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.
Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
tarlalar orta malı, kanallarda su,
ne kuraklık, ne candarma korkusu.
Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
toprağın altında yatar upuzun,
çürür kara dallar gibi ölüler,
toprağın altında sağır, kör, dilsiz.
Ama bu türküleri söylemişim ben
daha onlar düzülmeden,
duymuşum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.
Benim sessiz komşulara gelince,
şehit Ayşe’yle ırgat Osman
çektiler büyük hasreti sağlıklarında
belki de farkında bile olmadan.
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
– öyle gibi de görünüyor –
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani… (Nazım HİKMET RAN)

 
Cengiz GÜLEBAY / 16.03.2015

;