Başımıza Ne Geldiyse, Başımıza Getirdiklerimiz Yüzünden

Başımıza Ne Geldiyse, Başımıza Getirdiklerimiz Yüzünden

7 Haziranda yapılan seçimler birilerini tatmin etmediğinden, memleketin imkanları, parası, zamanı heba
edilmek suretiyle 1 Kasım’da yeniden seçime gidiyoruz.
Aslında seçim sonuçlarını özelliklede AKP iyi okuyamadı. AKP seçim sonuçlarını iyi okuyabilseydi seçime
gitmek yerine, koalisyonla bu çukurdan çıkmayı denerdi. Çünkü 7 Haziran sonuçlarına göre AKP yüzde 49.
9’dan, yüzde 40.6’ya gerileyen parti olarak, seçmenden çok ciddi bir mesaj almalıydı.
Şimdi gelelim 1 Kasıma. Tüm anketler, yine Koalisyon hükümetini işaret ediyor. 7 Hazirandan 5 ay sonra
yapılan ikinci seçim, sonuçları itibarıyla hiç bir şeyi değiştirmeyecek. Bütün Anketlerde tek değişen; CHP
yükselirken, AKP’ nin düştüğüdür.
Bu sonuçlardan başkanlık sistemi çıkmaz, tek parti iktidarı da çıkmaz. Ne olacak şimdi?
Türkiye 8 Hazirana geri döndü. Yani ülkemiz, insanımız, boş yere beş ayını kaybetti. Kimin keyfine bilmem
ama, memleketimize, insanımıza, emeklerimize yazık oldu. Ülkemiz adına kazanç değil, önemli bir kayıp
yaşadık. Şimdi seçmen, kimin hırslarına yenik düştüğünü, şahsi hayalleri uğruna memleketi ateşe
savurduğunu, gözlerinin büyüdüğünü, benlik duygularının arttığını daha iyi görmüştür.
7 Haziran seçim sonuçlarını kabul etmeyerek, Halkın iradesine saygı göstermeyen, demokratik sonuçları
içselleştiremeyenler, ülkeyi 1 Kasım macerasına sürükleyenler, 1 Kasımdan sonra da ülkeyi yeni bir seçime
götürür mü, bilemiyorum. Kişisel hırslara bakıldığında mümkün olabilir, Onu da 1 Kasım’dan sonra görüp,
yaşayacağız. Umarım, ülkemizi böyle bir ateşin, böyle bir belirsizliğin içine bir daha savurmazlar.
Her şeyi bir tarafa bırakalım, 1 Kasım sonuçlarına göre yüksek ihtimalle bir koalisyon hükümeti görünüyor.
Koalisyon olsun, ne olacak ki? Bu memleket koalisyonlara yabancı değil, üstelik dünyanın birçok devletinde
iktidarda koalisyon hükümetleri var.
Önemli olan koalisyon ya da tek başına iktidar değil, insanların huzur ve güven içerisinde mutlu yaşamasıdır,
İnsanların her türlü dertlerinin çözülmesidir, refahın yükselmesi-demokrasinin yerleşmesidir, teknik-
teknolojik altyapının güçlenmesidir, üretimin artması, işsizliğin fakirliğin tükenmesidir, herkesin iş-aş
bulmasıdır, tatil yapabilmesidir. Önemli olan mutlu çocukların sokaklarda oynayabilmesidir, insanların
kültürlerini açıkça yaşayabilmesi, fikirlerini gönlünce konuşabilmesi, yanlış yapanları eleştirebilmesi-özgürce
yazabilmesidir, akşam saatlerinde kuytu-karanlık sokaklarda kızlarımızın-kadınlarımızın güven içinde
dolaşabilmesidir, önemli olan eğitimli insanlarımızın çoğalması, memleketin gelişip büyümesidir.
Kim bunları yapabilecekse onun iktidara getirilmesi gerekir.
Dünyada yaşanan Teknoloji-Akıl-Bilim ve Fen alanındaki gelişmeleri gördükçe insanın ağlayası geliyor.
Yeter artık, yeter. Yazık oluyor bu memlekete… Dünyanın en güzel yerleri Anadolu’da, Ülkemiz tam bir
Cennet. Fakat güzelim memleketi ellerimiz le cehenneme çeviriyoruz. Memleket göz göre göre savaşa-
felakete-karanlığa sürüklenirken, bir şey yapamadan seyretmek İnsanın içini yakıyor.
Atalarımız, sanırım bu günler için söylemişler; “başımıza ne geldiyse, başımıza getirdiklerimiz yüzünden”
Seçimden sonra başına geleceklere sakın ağlama, 1-Sandığa mutlaka git, 2- Bin düşün, bir oy ver.
Cengiz GÜLEBAY /26,10.2015

;