Çevreye Duyarlılık Çağdaşlıktır

Çevreye Duyarlılık Çağdaşlıktır

Çevre Hakkı, temel insan hakları arasında yer almaktadır.

Temiz doğa, yeşil çevre, dengesi korunan atmosfer çağımızın büyük iddiasıdır. Böyle bir ortamda yaşamak bireylerin temel hakkıdır.

Büyüme hedef ve stratejilerinin belirlenmesinde; doğal kaynakların sınırlılığını dikkate alan, 21’inci yüzyılda küresel çevre sorunlarının başında gelen küresel ısınma ve iklim değişikliği, çölleşme, kuraklaşma, erozyon süreçlerini yakın geleceğin evrensel tehdidi olarak algılayan, yaşanabilir ve sürdürülebilir çevreyi mümkün kılan kalkınma ve toplumsal yapıyı oluşturma anlayışının, toplumun her kesimine benimsetilmesine çalışılacaktır.

Su kaynaklarının azalması, kirlenmesi, verimsiz ve yanlış kullanımları ile topraklarımızın çölleşmesi ve erozyonla yok olması en aza indirilecek, yeşil örtünün ve canlı yaşamın birlikte oluşturduğu ekolojik dengenin insanlığa sunduğu doğal zenginliklerin bilinçsizce kullanılması engellenecektir.

Ekolojik dengeleri gözetmeyen kalkınma çabaları başarısız kalmaya mahkûmdur. Bu nedenle üretim, büyüme, sanayileşme, kentleşme stratejileri ve politikaları, çevresel değerleri, doğayı ve atmosferi tahrip etmeden yürütülecektir.

Teknoloji tercihlerinde çevreyi koruma boyutu dikkate alınırken, çevre kirliliğinin önlenmesi ile ilgili teknolojilerin transferi ve üretimi desteklenecektir.

Bu anlayışla çağdaşlığın ve yaşamın en önemli unsuru olarak çevreyi koruma ve geliştirme öncelikli hedef olarak uygulanacaktır.

;